Ana içeriğe atla

PREKARYA



Bir diğer adı prekarite olan bu kavram 20. Yüzyılda İngiliz ekonomist Guy Standing tarafından ortaya atılmıştır. Bu ekonomiste göre prekaryahalk arasındaki yeni çalışan sınıfının adıdır. Genellikle yaratıcı sektörlerde(reklam, yazılım, oyun…) ön plana çıkan bu sınıf kendini geliştirmiş, eğitim almış çalışanlardan oluşmaktadır. Sürekliliği olmayan, yarı zamanlı, belirli bir proje süresi kadar çalışılan işlerdeki elemanlara verilen isimde denilebilir.

Bu kavramı duyduğumda aklıma Marksist düşünceyle ortaya çıkan proletarya yani işçi sınıfı dediğimiz alt kesim insanların emeğinin sömürülmesi ve hiçbir güvencelerinin olmaması geldi. Tabi bu kapitalist sistem alt kesimin bilinçlenmesi ve sendikaların işçilerin haklarını savunmasıyla etkilerini azaltmıştı. Batı dünyası Sovyet sosyalist tarzın yayılması korkusuyla sendikaların şartlarını kabul etmek zorunda kalmıştı. İşçiler refah düzeylerini arttırmıştı.

Küreselleşmenin ardından Sovyet sosyalist tarzın çökmesiyle işçilere verilen haklar yavaş yavaş geri alınmaya başladı.

Prekarya da güvencesiz işçileri, gelecek kaygısı olan çalışanları tanımlayan yeni nesil sömürge sistemi. Gelişmiş olan ülkelerde bu kavrama biraz daha iyimser bakmak mümkün fakat gelişmekte olan ve gelişmemiş ülkeler için durum vahim. Hiçbir sosyal güvencesi olmayan çalışan topluluğu çok fazla. Geçmişten günümüze isimler ve tanımlar değişiyor olsa bile olay hep aynı. Büyük balık küçük balığı yiyor ve küçük balığın yapacak hamlesi, kendini savunacak gücü olmuyor. 

Yorumlar

Yorum Gönder