2008 yılında gerçekleşen ekonomik krizin Amerika’da başlayıp hızla tüm dünyaya yayılan ve Michael Levis tarafından kaleme alınan büyük açık kitabı Adam McKay yönetmenliğinde filme uyarlanmıştır.
Film Mihael
Burry adlı para yöneticisinin ipotekli bireysel kredilerin 2007 yılında
ödenememeye başlayacağını keşfetmesiyle başlar. Bankadan kredi temerrüt takası
adında finansal bir araç oluşturmasını ister ve konut piyasasındaki tahvilleri
açığa satışa çıkarır. Bankacıların hoşuna gider çünkü bu durum sadece
milyonlarca Amerikalının konut kredilerini aynı anda ödeyememesi durumunda
gerçekleşecektir. Tek bir banka değil tüm bankalarla aynı anlaşmaya girer.
Jared Vennett isimli zeki bankacı burry’nin planını anladığında hemen harekete
geçer ve Mark Baum’u kredi temerrüt takasında açığa satışa yatırım yapması için
ikna etmeye çalışır. Baum ve ekibi ivedilikle
konu hakkında araştırma yapmak için sahaya çıkar ve ekip balonun doğru olduğunu
sistemin çökeceğini anlar ve açığa satış için yatırım yaparlar. O sırada
görünürde iki küçük yatırımcıda aynı durumu duyar ve Ben adında eski bir borsa
simsarına ulaşırlar. Açığa satışı anlatırlar ve bankayla anlaşma yapabilmek
için yardım isterler. Ben yardım için
şehre gelir ve anlaşma yapmalarını sağlar. Takvimler 2007 Ocağı gösterdiğinde
tahvillerin durumu daha iyiye gider. Herkes hileli bir oyuna düştüğünü fark
ederek üzülmeye başlar. İki küçük yatırımcımız daha büyük bir açık bulup daha
çok yatırım yaparlar. Baum’da boş durmaz o da sistemin çökeceğini anlar ve oda
tekrar yatırım yapar. Burry ise yatırımcıların paralarını çekmemesi için onların
işlem yapmasını yasaklar. Emlak piyasası
batmaya başlar. Yatırımcılar açığa satıştaki tahvilleri artık satmaya
başlarlar. Mart 2008’de Mark Baum hariç herkes tahvillerini satmıştı. Bütün
yatırım bankaları teker teker batışa geçti. Baum’un içindeki adalet duygusu tahvilleri
satmasına engel olmuştu ama sonunda karar verip sattı. Milyonlarca kişi evini
işini kaybetti. Filmin sonuna Burry’nin tek yatırımının su olduğu söyleniyor.
Bu da bizleri merak içinde bırakıyor. CDO’nun ise 2015’te “özel tranş fırsatı”
olarak isim değiştirdiği ve tekrar satışa sunulduğu söyleniyor. Akıllarda tek
soru eğer sistem tekrar başlatıldıysa ilerleyen zamanlarda yine büyük açıklar
oluşur mu? Bu sistem yeni krizin habercisi olabilir mi?
Kafamızda bu
tip soruları oluşturan bu film bize 2008 krizinin farklı yüzünü gösteriyor. Bu
filmde halkın acılarını değil açığı fark edip krizi fırsata çeviren insanların
hayatlarını görüyoruz. Bunu fırsat olarak görmek ya da acı bir katliam olarak
görmek bizlere kalmış. Bu gibi durumlar hoşumuza gitmese de her zaman karşımıza
çıkıyor ve çıkmaya devam edecek olması bizi şaşırtmamalı. Önemli olan
insanların bilinçli olması ve attıkları adımın sağlam olduğundan emin olmaları.
Demek
istiyorum ki bu tip satış oyunları her zaman karşımıza çıkar ve sonunda ne mi
olur? Dava bize kalır suçlu da biz oluruz zarar görende. Gözlerimizle gördük
öyle değil mi? Bu aslında insanları kandırmanın yasal yolu. Kandırılmak ve bu
oyuna dâhil olmak bizim elimizde. En azından ben öyle düşünüyorum.

Yorumlar
Yorum Gönder