Fernando León de Aranoa yönetmeliğinde İspanya’da çekilmiş bir film olan güneşli pazartesiler biraz da belgesel tadında. Kapitalizm olgusunun tavan yaptığı, işsizliğin bol, paranın ucu ucuna yettiği hatta çoğu zaman yetmediği hatta ve hatta abartmak gerekirse paranın bulunamadığı o dönemi konu almış. Bazı kesimler için sanat tablolarından fırlamış, mükemmelliğin soyut resmi olan kapitalist sistemin gösterilenin aksine orta ve alt kesim için adeta korku filmi olan yüzü anlatılmış. Orta yaşlı adamların derme çatma bir barda çaresizlikleri boğazlarına takılmışken yalandan gülmeleri, yalan muhabbetleri arasında geçen ve gerçeklik kokusunu izlerken buram buram burnumuza tüttüren pazartesi çılgınsızlığı. Çılgınlık demek doğru gelmedi. Oysa evde ekmek bekleyen çocukları olan ve eli ekmek tutması gereken adamlardı çoğu, bomboş geçirdikleri bu zamanlar çılgınlık olmalıydı. İşsizlik o kadar sıradanlaşmıştı ki rutinleri olmuştu artık, asıl çılgınlık iş bulmaktı. Filmin kasvetli havası n...